Evlenmek, aile olmaya adım atmak eşlerin hayatlarında yeni değişimlere uyum sağlamalarını gerektirir. Öncelikle her eş farklı bir kişi olarak, farklı bir yaşam öyküsüne ve böylece faklı algılar, beklentiler, değer yargıları, ilişki kurma biçimi gibi farklı kişilik özelliğine sahiptir. Bu farklılıklar evliliğin öncesinde eğer ailelerle aynı şehirde yaşanıyorsa, hangi aileye yakın oturulacağı gibi durumlardan evlilikte boş zamanın nasıl geçirileceği, hafta sonları ne yapılacağına kadar pek çok konuda uyumu gerektirir. Bu uyumun gerçekleşmemesi, eşlerler arasında çatışmalara, birbirine karşı öfke gibi, mutsuzluk, kaygı gibi duygulara neden olup, zamanla depresyon, cinsel sorunlar, kaygı bozuklukları gibi psikolojik sorunlara zemin oluşturur ya da bunlara yol açar.
Evlilik/Çift danışmanlığı ya da terapisinde eşler arasındaki iletişimin ve problem çözme becerilerinin arttırılması, eşlerin bir birine karşı duyarlı olmasının sağlanması ve her eşin diğerini memnun etme becerisinin geliştirilmesi sağlanarak çift yaşamında doyumun arttırılması hedeflenir.
İlişkilerindeki sorunlar nedeniyle terapi ya da danışmanlık isteyen birçok evli çift çocuk sahibi olabilmektedir. Bazen bir çift olarak yaşanan sorunlar süreç içinde çocukları olumsuz etkileyebileceği gibi, bazen de iyi giden bir ilişkide çocuktaki sorunlar olumsuzluğa neden olabilir. Bu nedenle çift danışmanlığı şeklinde başlayan danışmanlar aile danışmanlığı şeklinde devam edebilir.